17 Ekim 2013 Perşembe

BEASTS OF THE SOUTHERN WILD/ DÜŞLER DİYARI

beast_southern_wildEn başta uyarmalıyım; bunu çocuk filmi falan sanan varsa kesinlikle değil. Belki bir festival filmi diyebiliriz ama kesinlikle posterine bakıp çocuk filmi sanmayın. Cannes, Bafta ve Sundance dahil toplam 63 ödül almış bir yapımdan bahsediyoruz.
Sakin bir hikaye, bence akıcı ve anlatımı masalsı. Hushpuppy rolündeki veledin oyunculuğu şahane. Fakat tebrikleri kesinlikle görüntü yönetmenine sunmak lazım. Şahane sahneler, mekan tasvirleri kusursuz yapılmış, efektler dozunda.
6 yaşındaki Hushpuppy (Cimcime) dünyanın sonu geldiğinde insanları koruyan "set"in dışında yaşamaktadır ve babasının ölümcül bir hastalığı vardır. Doğa kendi kendini yok etmeye başladığında babası Hushpuppy'i dünyanın sonuna hazırlamaya çalışır.
Fantastik, dram türündeki yapım 7.3 imdb'ye sahip. Çok tatlı bir film olarak tanımlayabilirim, masalsı mı masalsı bir anlatıma sahip. Hikaye seyirciye bir çocuğun gözünden aktarılıyor; çoğu sahnede acaba çocuğun hayalgücü mü yoksa filmin fantastik anlatımı mı diye ayırt etmeye çalışabiliyoruz ama beceremiyoruz. Zaten filmin numarası bu fluluğunda.
Dünyanın sonu gelip iklimler değiştiğinde, buzullar eriyip her yer su altında kaldığında "set"in içinde yaşayan herkes kurtulacak. Setin dışındakilerin yaşam alanına ise su basacak. Setin çekildiği çizgiden (siz de dikkatli bakın) ve Hushpuppy'nin yaşantısından yola çıkarak, sanki set dışındaki yerlerin 3. Dünya Ülkeleri'nin bir tasviri olduğunu söyleyebilirim. Filmden vurucu bir final beklemeyin, aksiyon beklemeyin. Kafa doluyken rahatlamak için, düşünceyi durdurmak için birebirdir. İyi seyirler:)

THE CONJURING /KORKU SEANSI

Kaliteli "korku filmi" kıtlığı çektiğimiz bu yıllarda bir horror için çok yüksek olan 7.8 imdb'siyle dikkatimi çeken Korku Seansı izleyenler tarafından oldukça başarılı bulunuyor. Öncelikle film gerim gerim germeyi başarıyor, sahneler kötü efektlerle bozulmamış, birçok korku filminin batırma noktası olan final bölümü ise stabil tutulmuş sayılır.
the-conjuringKonu, bildiğimiz konu. Film bildiğimiz temada geçiyor. Kocaman çiftlik evlerine yeni taşınan aile doğaüstü varlıklar tarafından rahatsız edildiklerini fark edince bu konuda profesyonel olan Ed ve Lorraine'i çağırırlar. Korku filmi severleri doyuracak belli başlı bir kaç klişe sahnenin de yer aldığı yapımı Testere ve Ruhlar Bölgesi'nin de yönetmenliğini yapan James Wan yönetiyor, oyunculuklar ise nispeten baya başarılı. Kansız bıçaksız dehşet sahneleri içermeden korkmak isteyenler için birebir 1 yapım olmuş.

Seyrederken sanki birkaç korku filminin tek 1 yapımda toplandığını hissedeceğiniz The Conjuring; hem perili ev, hem hayalet avcıları, hem exorcism, hem evin eski sahiplerinin ruhları gibi başlıkları işleyen senaryo, birçok korku filminin iddia ettiği gibi gerçek olaydan alıntı imiş. Fazla söze gerek yok, daha iyisi yapılana kadar 2013ün en iyi korkusu bu. İyi seyirler.

BEN X

Amerikan sinemasının sıkıcı tekrarlarından daral geldiğinde izlemenizi tavsiye edeceğim film Belçika-Hollanda yapımı Ben-X. Otizm hastası Ben, okulda çok ezilen ve dışlanan, uyum problemleri çeken bir çocuktur. Kendi dünyasında ise Archlord adlı online oyunda en popüler ve güçlü karakterlerden biridir. Oyun üzerinden bir kızla tanışır ve hayatı bir anda değişir.
Güzel bir konuya sahip filmi açarken en başta "The Gamer" tarzı bir yapım izleyeceğimi sanmıştım fakat uzaktan yakından ilgisi olmayan yapım psikolojik- dram türünde. Kesinlikle ağır ve sulu bir dram izleyeceğinizi düşünmeyin, bir kere Flaman yapımlarında bir kere bile buna rastlamadım.
Bir gençlik filmi tadında anlatılan yapım çok beğenilen, çarpıcı bir finale sahip. Romandan uyarlanan hikaye ağır gitmesine rağmen beyaz perdeye kesinlikle çok akıcı biçimde aktarılmış. İstanbul Film Festivali'nde de gösterilen film bir çok festivalden ödüller toplamış.
Bu arada filmin ismi Flamanca'da "Ben Hiçim" anlamına gelen "Ik ben iks" deyiminin kısaltmasından geliyormuş. Schön:)

ELYSIUM/ YENİ CENNET

Oyuncu kadrosu güzel, konu güzel, görseller başarılı. İmdb'si 7.0olan Elysium'da bir bilim-kurguda olması gereken her şey neredeyse var ancak yapımın kesinlikle ne sürükleyici ne de akıcı olduğunu düşünmüyorum.
elysium"District 9" gibi weirdo'luğuyla kültleşeceğini düşündüğüm başarılı 1 filmin yönetmeni olan Neill Blomkamp'ın son projesi olan Elysium yine fütüristik temada geçiyor. 2154 yılında dünya sefaletle ayakta durmaya çalışırken en zengin olanlar Elysium isimli uzay istasyonunda hayatlarını sürdürmektedirler. Dünyadakiler korkunç yaşam şartlarından kaçıp Elysium'a gitmek isterken oradakiler ise lüks yaşamlarını korumak istiyor.

Bu kadar güzel bir konuya çok zayıf bir olay örgüsü işlenmiş, aksiyon ve robot görselleriyle heyecan yüksek tutulmaya çalışılmış. Ayrıca film arşivi geniş olanlar fark edecektir ki bu konunun neredeyse aynısını başka bir filmde izledik ama bunu uzun bir beyin fırtınasından sonra ancak çıkarabildim; Justin Timberlake ve Amanda Seyfried'ın yer aldığı "In Time/ Zamana Karşı"!! O da kanımca daha müthiş bir senaryoya sahipti fakat yine olay örgüsünde sıkıntı vardı diye çok tutmamıştı.
Filmi bu kadar harcadım ama kesinlikle izlenebilir bir yapım, görmedim demezsiniz. Görselleri çok başarılı, belki Elysium tasviri biraz daha fazla yapılabilirdi, finalinin de tadında yapıldığını düşünüyorum. İyi seyirler.

1 Ekim 2013 Salı

SİHİRBAZLAR ÇETESİ /NOW YOU SEE ME

Kıpır kıpır, rengarenk, dinamik ve enerji veren bir yapım. Kesinlikle "cool" bir film yapmışlar derim. Gizem- Suç türündeki yapım 7.4 imdb'ye sahip. İzlerken çok çok keyif aldığınız, bitmesini istemediğiniz filmlerden ancak maksimum şaşalı bir final yapmaya çalışılırken giriş ve gelişmeyi baydırmış bir finalle karşı karşıya kalabiliyoruz. Tıpkı The Hunger Games'de yaşadığım "zirvede bıraksaydın" tribini Now You See Me'de de yaşadım.
Müthiş zeka oyunları, inanılmaz bilmeceler içermiyor ancak algıda seçicilik ve sübliminal mesaj tekniğini kullanarak izleyiciyi de bir-iki  defa oyuna dahil etmeye çalışmış. (Başlangıçtaki kart seçme sahnesi gibi)
Çok anlatmayacağım, izlemeyen varsa izlemeli. O kadar da demedik, görülmeye değer:)
Ve şunu söyleyelim, filmin İLLUMİNATİ ile alakası yok! Yakında nazar boncuğunu da illuminatiden bileceğiz, yeter..

THIS IS THE END/ BURAYA KADAR

Buraya KadarPislik filmin teki. 7.7 imdb'ye sahip komedi türündeki film biraz fazla pohpohlanmış. AMA yine de belli sahnelerde acayip güldüm çünkü Allahın cezası yapımın kendi tarzı var. Nasıl mı?
Bir kere filmdeki oyucuların hepsi kendi karakterlerini oynuyor. Yani Emma Watson, Emma Watson rolünde. Filmi tatlı kılan şeylerden biri ise sahnelerin kıyısından kenarından Rihanna'nın, Channing Tatum'un vs vs çıkması. Absürd komedi diye tarif edebileceğimiz yapımın oyuncu kadrosu süper süper süper ötesi, baş rolünde James Franco var. Hollywood aktörleri bizimkilerin aksine ne komplekssizlerdir ki ilk sahnede ölen, rezil yan rollerde yer alan sinema yıldızları seyirciye kahkaha attırıyor.
Konusu "James Franco'nun evindeki partide Seth Rogen, Jay Baruchel ve diğer bir çok ünlü kıyamet günüyle karşı karşıya gelir. Ellerinde kısıtlı gıda kaynağı vardır ve dünya büyük bir kaosa sürüklenmektedir. Daha da kötüsü kaçınılmaz son yaklaştıkça herkesin içindeki hayvani hayatta kalma güdüsü daha çok açığa çıkacaktır!" şeklinde olan Buraya Kadar'ı gevşek bir moddayken açıp izlemenizi tavsiye ederim.

THE MAN FROM EARTH/ DÜNYALI

Film tek 1 mekanda, 1 odanın içinde geçiyor. Aksiyon yok, efekt yok, yalnızca bir grup bilimadamının birbirleriyle antik çağlar, dinler tarihi ve uygarlıklar hakkında tartışmasını öyküsel anlatımını izliyoruz.
8.0 gibi yüksek bir imdbye sahip film 1997 yapımı, bilim-kurgu, belgesel türünde.

Bir dostunuz temelli olarak taşınmasından 1 gün önce size aslında 14.000 yaşında olan bir neandertal olduğunu söyleseydi ve sorduğunuz her türlü soruya mantıklı açıklamalar verseydi ne yapardınız? Filmde de  üniversite profesörü olan 5 arkadaşının sorularını yanıtlayan John Oldman seyirciyi bilgi yağmuruna tutarken profesörlerin arasında geçen tartışmalar seyirciye beyin fırtınası yaptırıyor.

Filmi izleyin demem, muhtemelen bir çoğunuz bana küfredersiniz. İzlemeyin de demem, çünkü konusu ve içerdiği dialoglar itibariyle gayet akıcı.  Antropolojiye, insanlık tarihine ve dinlere ilginiz varsa çok şey edinebilirsiniz. Ben çok farklı bir yapım olduğunu bilerek açtım ancak ona rağmen beklediğimden farklı çıktı. Yine de hoşuma gitti.